Ovacık
4 saat uyku sonrası 08:00 kalkış. Fırından sıcak pide alıp acı biber salçalı, sonra da fıstık ezmesi, incir reçeli ve kahve ile kahvaltı. Dün akşam yemeğini erken ve hafif geçirdiğim için üzerine müsli ile öğütülmüş buğday, arpa, dut kurusu karışımına pekmez ve sıcak su ekleyerek bir keyif bonusu verdim kendime.
Silifke Taşucu'nda arkadaşlarım Kenan ve Duygu'nun 5 hafta önce bahçelerinden koparıp verdikleri, bir kısmını da yollarda hediye ettiğim koca bir poşet dolusu limonun daha fazla dayanamayacağını farketmiştim geçenlerde. Dün gece çorba içtiğim otelin restoranına gidip limon sıkacaklarını ödünç aldım ve sıkıp şişelere doldurdum. Bir litre limon suyu çıkınca limonların kalanını teşekkür babında restorana verdim sıkacakla birlikte.
Dönüşte otele bir duş almamın mümkün olup olmayacağını sordum. Buyur gel abi al duşunu dedi Turistik Otelden Murat Bey. Kirli çamaşırlarımı yıkayıp sıcak su ile bir güzel duş alıp rahatladım. Ohhh dünya varmış dedirtti...
Munzur Vadisi
İşlemler tamamlandıktan sonra 12:00 gibi Tunceli'ye doğru yola çıktım. Ovacık'ı geçer geçmez güzel manzaralar merhaba dedi bu dünyalıya. Munzur Vadisinin dik kaya yamaçlarının bitiştiği dar alanı yol ile paslaşıp paylaşan ve çağıldayıp köpürerek gürül gürül akan Munzur'un güzel manzarası eşliğinde 40-50 km hızla yavaş yavaş giderken bulut geçişleri gibi görünen müthiş bir sağanak yağmur başladı ve yarım saat kırk dakika kadar sürdü.
Yağmur yavaşlayıp dinince Munzur üzerindeki bir asma köprünün kenarına park edip semaverde çay demleyen bir grup gence rastladım. Merhabalaşıp tanıştık. Biri Tunceli'de yeni pizza dükkanı açmış Diyarbakırlı 5 genç; Şehmuz (kuyumcu), Mehmet Can (Tunceli'de pizzacı), Neşet (iç mimar), Osman (gayrimenkul), Yusuf (gayrimenkul). Kahvaltıya davet ettiler. Asma köprünün diğer tarafına masa kurup mükellef bir kahvaltı yaptık. Bu arada, tur otobüsleri de köprü kenarında duruyor, müşterileri de köprüye doluşuyorlar, biri gelip diğeri gidercesine. Bodrum'dan da benim gibi orta yaşlıların bulunduğu bir grup vardı gelenler arasında.
Tunceli'de birkaç ay önce pizza dükkanı açmış olan Mehmet Can, abi semaveri daha önce Munzur kenarında güzel bir yerde yakmıştık ki ormancılar gelip yasak dediler. Biz de buraya geldik ama zaman kaybettik. Diyarbakır'dan misafir olan arkadaşlarla gözelere gidecektim ama çok zaman kaybettim. Onlar Ovacık Gözelerden sonra Hozat üzerinden Diyarbakır'a dönerler beni Tunceli'ye bırakmak zorunda kalmadan, işimin başına dönsem iyi olacak eğer beni Tunceli'ye bırakabilirsen dedi.
Mehmet Can ile Tunceli'ye doğru yola çıktık dört arkadaşı Gözelere giderken. Munzur Vadisinin birbirinden güzel noktalarının birkaçında durup kısa fotoğraf molaları verdikten sonra Mehmet Can'ı akşam görüşmek üzere Yeni Tunceli'de cadde üzerindeki dükkanına bıraktım.
Tunceli
Tunceli, eski kadim adıyla Dersim, gördüğüm kadarı ile yolun ve Munzurun üst kısmına, kuzeye, tepeye kurulmuş küçük bir Eski Tunceli ile daha ileriye Bingöl yoluna gölün batı kısmına kurulmuş Yeni Tunceli'den ibaret topu topu 30 bin nüfusu olan mini minicik bir şehir. Beni ilk intiba olarak biraz hayal kırıklığına uğrattı desem yalan olmaz. Bir de Mehmet Can şöyle bir şey dedi ben Maçoğlu'ndan bahsedince. Abi konuştuğum Tuncelili hiç kimse memnun değil Maçoğlu'ndan, Ovacık sonrası beklenti yüksekmiş ama hayal kırıklığına uğramışlar dedi. Eski Şehire daha gitmedim ama yeni şehir şöyle böyle temiz ve düzenli görünüyor. Göreceğiz...
Aracımı Munzur'un Pülümür Çayı ile birleşme noktasından sonra oluşturulan ve Yeni Tunceli boyunca yaklaşık 20 km devam eden Munzur Baraj Gölünün kenarındaki yürüyüş yolu ve tesislere yakın bir yere park edip Gezin'de aldığım kirazlardan yedim ve birkaç saat dinlendim. Günbatımı sonrası göl kenarında birkaç saat yürüyüş yaptım. Kısmen tartan, kısmen ahşap, kısmen beton ve kısmen asfalttan oluşan parkur gidiş dönüş yaklaşık 4 km. Marina adını verdikleri, gölde gezinti yapabileceğiniz pedallı fiber teknelerin bulunduğu küçük bir iskele, restoranlar, kafeler, çocuk oyun alanları vb. ile güzel düzenlenmiş bir gezinti ve dinlenme yeri. Yalnız göle yakın yamaçlardaki yumuşak toprakta kaymalar ile heyelan tehlikesi içeren yerler var ki oralara da uyarı tabelaları koymuş belediye.
Mehmet Can'ın, arabaya yakın mesafede, Tunceli - Elazığ Bingöl yolu üzerinde bulunan Pizza Pasaport restoranına gidip kendime bir Mexicano pizza ısmarladım. Mehmet Can'ın babasına yardım ederek işi öğrenen küçük oğlu 12 yaşındaki Aziz ile tanıştık. Aziz, cin gibi. İşi öğrenmeye çok hevesli. Babası gibi iyi bir esnaf ve ticaret adamı olacağı belli. Mehmet Can ile sohbet ettikten sonra dükkanı hep birlikte kapatıp 01:30 gibi dört teker dört çeker otelime döndüm ve hemen yattım...
0 Yorumlar